24 Ağustos 2012
Sayı: SİKB 2012/01 (34)

 Kızıl Bayrak'tan
Kürt halkına yönelik kirli savaş tırmandırılıyor
Savaş tanrılarının barışını istemiyoruz!
BDSP’den Antep açıklaması
Sendikal ihaneti parçalama görevi
Devlet terörüne geçit vermeyelim!
Blokaj eylemine özel güvenlik terörü
Kiğılı direnişçisi Didem Sorhun ile konuştuk
Micha, Türk Metal ihanetiyle son buldu
Metal İşçileri Birliği’nden açıklama
Deri-İş Sendikası ve DDSB’nin Trexta örgütlenmesindeki
Ali Bayram ile Trexta ve yaşanan süreç üzerine
Barış sorunu - V. I. Lenin
1 Eylül Dünya Barış Günü!
Grev katliamının arkasında sömürü cehennemi var!
Güney Afrika polisi katletti!
“Barometre fırtınayı gösteriyor!”
İşçiler hakları için eylemde!
Havayolu çalışanlarının grev sınavı
İşçilerden dinliyoruz: 16 ton
4+4+4 gerici eğitim sistemi
Hacıbektaş şenliklerinin gösterdikleri
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hacıbektaş şenliklerinin gösterdikleri…

49. Ulusal, 23. Uluslararası Hacı Bektaş-i Veli Anma törenleri gerçekleştirildi. Son yedi yılda olduğu gibi bu yılki Hacıbektaş Şenlikleri’nde yine “devlet Aleviciliği”nde ifadesini bulan anlayış öne çıktı. 15 Ağustos’ta başlayan ve 18 Ağustos’a kadar süren paneller ve resmi açılış programı bu yalın gerçeği doğrular nitelikteydi.

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun geçen yıl başlayan ve bu yıl daha da belirginleşen Belediye Başkanı ve şoven anlayışıyla uzlaşma eğilimi üzerinden bir dizi yeni örnek ortaya çıktı. Geçen yıl Alevi Bektaşi Federasyonu yayınladığı açıklama ile törenlere kitlesel katılım çağrısı yapmıştı. Öte yandan Hacıbektaş Belediyesi’nin 15 Ağustos’ta yapacağı “Değerlendirme Toplantısı’na” katılacağını ifade etmişti. ABF bu defa da belediye başkanın örgütlediği panellerde boy gösterdi. Alternatif program örgütlemekten kaçındı. Dahası ırkçı İzzettin Doğan’ın başında bulunduğu Alevi Vakıflar Federasyonu ile ortak basın açıklaması yaptı.

Şenliklerin içinin boşaltılması ile kültürel-sanatsal etkinliklerdeki kısırlaşma çizgisi bu yıl da devam etti. 4 gün süren Hacıbektaş Belediyesi’nin şenlik programı nitelik açısından son derece zayıftı. Hemen hemen verilen her hizmeti rant kapısına çevirme yaklaşımı bu yıl daha da belirginleşti.

Belediye Başkanı Ali Rıza Salmanpakoğlu şenliklerin siyasal ve ideolojik içeriğini, daha önceki yıllarda İP ile birlikte şekillendirmeye özen göstermişti. CHP’ye katıldıktan sonra Ergenekon operasyonlarının basıncı altında İP ile arasındaki mesafeyi bilinçli olarak açtı. Bu yıl yerel seçimlerde yeniden aday olma hesabıyla CHP lideri ve milletvekillerine özel olarak ilgi gösterdi.

İlk olarak şenliklerin içeriğini boşaltmaya çalışan belediye, hiç vakit kaybetmeden bu boşluğu dini ögelerin pazarlandığı bir rant alanına çevirmeye girişti. Kitlelerin maddi ve manevi değerleri dahil olmak üzere her şeyin metalaştırılması çerçevesinde şenliği inanç turizmine çevirme çizgisi sürdürüldü.

Tabloyu tamamlayan başka bir gerçeklik ise, her yıl Cumhuriyet gazetesinin “Hacıbektaş Gönüllüleri” adı altında yürüttüğü belediye destekli çalışmanın emaresinin kalmamasıydı. Son yedi yıldır Cumhuriyet gazetesi şenliğe katılanlara bedava dağıtılırken, belediye başkanının oportünist, AKP hükümetine şirin gözükme tutumu nedeniyle Cumhuriyet gazetesinin bedava dağıtılması uygulamasına son verildi.

Devrimci yayınların sergilendiği standların izole edilmesi çizgisi sürdürüldü. Stand yerleri yine şenlik alanının uzağındaydı. Komünist ve devrimci yayınlar üzerinde bu yıl da tecrit uygulanmaya çalışıldı.

15 Ağustos panelinde yaşananlar …

15 Ağustos’ta düzenlen panel, “Yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde Alevi-Bektaşiler’in görüş ve düşünceleri” başlığıyla gerçekleştirildi. Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi’ndeki toplantıda açılış konuşmasını Belediye Başkanı Ali Rıza Salmanpakoğlu yaptı. Türkiye’de bir kimlik sorunu ‘olmadığını’ savunan Ali Rıza Salmanpakoğlu, anadilde eğitim tartışmalarınınsa yanlış olduğunu iddia etti. Tekke ve zaviyelerin kaldırılmasıyla ilgili yasayı devrim olarak niteledi. Üniter devlet yapısı ve laiklikten vazgeçilemeyeceğini belirterek konuşmasını tamamladı.

Ali Rıza Salmanpakoğlu yaptığı bu konuşmayla Alevileri, Kürtleri yok sayan tekçi burjuva kemalist anlayışı sahiplendi. Kemalist burjuvazinin tarihsel geçmişini, Alevilere ve Kürtlere yönelik katliamlarını destekleyen bir yaklaşım ortaya koydu.

Panelde söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel, yeni anayasanın farklı kimlikleri, ötekileştirmeyen ve de tekçi devlet anlayışından uzak olması gerektiğini belirtti.

16 Ağustos resmi programı…

Saat 10.00’da başlayan geleneksel açılış töreni Nevşehir Valisi’nin konuşmasıyla başladı. Birlik ve beraberlik çağrısı yapan vali Aleviler’in demokratik taleplerine ilişkin olarak tek cümle konuşmadı. İlçe kaymakamı da benzer bir konuşma yaptı.

Hacıbektaş Belediye Başkanı Aleviler’in Cumhuriyet sayesinde birçok kazanım elde ettiğini belirtti. Aleviler’e yönelik Malatya’da yaşananları gericileri hedef almakla yetinerek eleştirdi. Malatya Sürgü’de yaşananlara ilişkin olarak devlet erkanından gelen, linç girişimcilerinin sırtını sıvazlayan açıklamaları eleştiren tek bir cümle kurmayarak Alevilere yönelik katliamların devletle olan bağını karartma çizgisini sürdürdü.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız alanda toplanan yaklaşık 10 bin kişilik kitlenin “yuh” sesleri arasında çok kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Taner Yıldız konuşmasında Alevi çalıştaylarında elde edilen sonuçların “devrim niteliği”nde olduğunu belirtti. Birlik ve beraberlik çağrısında bulundu. Taner Yıldız’ın Alevi çalıştaylarını övgüye konu eden sözleri Aleviler’in tepkisine yol açtı.

Yoğun alkışlar arasında konuşmasına başlayan düzen partisi CHP’nin şefi Kemal Kılıçdaroğlu, AKP hükümetinin icraatlarını eleştirdi. Suriye ile savaş noktasına gelinmesini AKP hükümetinin beceriksizliğine bağladı. Yurtta barış, dünyada barış için çalışacaklarını ilan etti. Konuşması boyunca iç ve dış politikadaki tüm sorunların nedeni olarak AKP’yi işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu Dersim tartışmalarını Atatürk’e açılmış savaş olarak niteledi. Konuşmasının son bölümünde dostluk ve barış çağrısında bulundu.

Resmi açılış töreninde Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü Rıza Zelyut’a verildi. Ödülün Rıza Zelyut’a verilmesine alanda bulunan kitlenin bir kısmı tepki gösterdi. Zira Rıza Zelyut tescilli bir faşisttir. Seyit Rıza’ya eşkıya diyerek saldıran, Dersim’de isyan yapıldı diyen ve Aleviliği Türklüğe bağlayan birisidir. MHP’nin Yeniçağ TV’sinde program yapan faşist Rıza Zelyut ömrünü Türk-İslam sentezine paralel, Türk-Alevi sentezi yaratmaya adadı. Kürt ve Kızılbaş Aleviliği’ni yok etmek için çaba sarf etti. Bu ödülü böylesi bir faşiste veren belediye yönetimi, sergilemeye çalıştığı değişim oyununun nedenli boş olduğunu kanıtladı.

Şenlikler ve ilerici, devrimci siyasal yapılar

Sermaye devleti bu yılki etkinliklere yönelik ilerici ve devrimci etkiyi sınırlamak için özel bir çaba harcadı. Günler öncesinden “güvenlik” gerekçesiyle ilçenin giriş çıkışları tutuldu. Belediye Başkanı tarafından her şeyin sorumlusu olarak gösterilen sınıf devrimcileri bu yıl da yakın takibe alındı.

Diğer taraftan Hacıbektaş Şenlikleri’ne devrimci yapıların müdahalesinin zayıflığı bu yıl da sürdü. Geçen yıl etkinliklere katılan DHF, bu yıl tanıtım standı bile açmadı. Bir bütün olarak devrimci hareketin politik müdahalesi gözlenmedi.

Geçen yıl reformist yapılardan TKP ve EMEP tanıtım standı bile açmamıştı. Bu yıl TKP Ekim ayında çıkaracağı günlük gazeteyi, dolayısıyla kendi gündemini öne çıkaran bir müdahalede bulundu. Günlük gazetenin tanıtımı çerçevesinde ses cihazını ve günlük gazeteye ilişkin tanıtım bildirisini yaygın olarak kullandılar.

Şenliğin ikinci günü tanıtım standı açan Halkevleri 4+4+4’ü protesto eden imza kampanyası üzerinden bir faaliyet yürüttü. Konuya ilişkin olarak el ilanları dağıttı. Ayrıca bir imza kampanyası düzenledi.

Komünistlerin şenliklere müdahalesi

Sınıf devrimcileri Alevi örgütlerinin başına çöreklenmiş ağaların gerçek konumunun anlaşılması açısından da özel bir çaba gösterdiler. Komünistler ayrıca Hacıbektaş şenlikleri konulu bildirilerin dağıtımı ve ajitasyon konuşmaları eşliğinde Kızıl Bayrak satışı gerçekleştirdiler. Suriye savaşı, kıdem tazminatlarının gasp edilmesi ve faşist saldırılara karşı mücadele çağrısını binlerce Alevi emekçiye taşıdılar. Tanıtım standı açtılar. Standı ziyaret eden emekçilerle düzenin saldırıları ve saldırılara karşı mücadele üzerine verimli tartışmalar yürüttüler.

Komünistler bölgedeki güçlerini çalışmaya kattılar. Dahası Şenliğin birinci günü saat 17:30 da Hacıbektaş Kültür Merkezi önünde bulunan alanda bir etkinlik düzenlediler. Etkinlik Suriye’ye yönelik savaş tehdidine karşı mücadele çağrısıyla başladı. Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Grubu etkinlikte bir saat boyunca halk türküleri ve marşlar seslendirdi.

Etkinlikte BDSP adına yapılan açıklamada işçi ve emekçiler savaşa karşı mücadeleye çağrıldılar. Aleviler’in talepleri için verdikleri mücadeleyi boğmak için çaba gösteren, kirli savaşı daha da derinleştirirken açılımdan bahseden AKP iktidarının Kürt halkına saldırıda sınır tanımadığı, sokak infazları ve tutuklama terörünün sürdüğü belirtildi.

BDSP açıklamasında ramazan orucu tutmamaları nedeniyle Aleviler’in sürekli olarak ötekileştirildiği, horlandığı, baskılara ve şiddete maruz kaldığı, Sürgü Beldesi’nde yaşananlar bu bildik gerçeğin yeni bir örneği olduğu ortaya kondu. Aleviler hak ve özgürlükleri için sermaye devletine karşı mücadeleye çağrıldı.

Yaklaşık 300 kişinin katıldığı etkinlik boyunca “Sivas’ın hesabı sorulacak!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları emekçiler tarafından haykırıldı.

Sınıf devrimcileri yaptıkları müzik etkinliği ve basın açıklamasıyla bağımsız devrimci sınıf politikası çerçevesinde önemli bir adım attılar.

Bu yıl tüm kısıtlı olanaklara rağmen şenliklere anlamlı bir müdahalede bulunan sınıf devrimcileri, düzenin saldırılarının yoğunlaştığı böyle bir dönemde gericiliğin dikkatini çeken, geçen yılları aşan bir çalışma yürüttüler. Daha fazla emekçi ile buluşmayı başarabildiler. Önceki yıllara göre Hacıbektaş yerelinde politik etkilerini daha da artırdılar.

Kayseri BDSP

Hacıbektaş’ta BDSP etkinliği

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), 16 Ağustos günü Hacıbektaş Kültür Merkezi önünde coşkulu ve kitlesel bir etkinlik gerçekleştirdi.

Etkinlik, Suriye’ye yönelik savaş tehdidine karşı mücadele çağrısıyla başladı. Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu’nun da devrimci türkü ve marşlarla yer aldığı etkinlikte halk türküleri ve marşları seslendirildi.

Etkinlikte BDSP adına yapılan konuşmada, işçi ve emekçiler savaşa karşı mücadeleye çağrıldı. BDSP sözcüsü şöyle konuştu: “Suriye’ye yönelik savaş tehditleri artıyor. Emperyalist savaşa destek veren AKP iktidarı ekonomik ve sosyal yıkımı derinleştiriyor. İçerde Kürt halkına, Alevilere yönelik faşist saldırganlık büyüyor. Malatya’da Alevilere yönelik saldırılar bunun örneğidir. Tırmandırılan kirli savaş ırkçı-faşist saldırganlık bunun göstergesidir”

BDSP sözcüsü yaptığı konuşmada, AKP iktidarının, talepleri için mücadele veren Alevilerin mücadelesini boğmak için çabaladığını ifade etti.

Alevilere yönelik katliamlara değinen BDSP sözcüsü, devletin tarihinin Alevilere yönelik katliamlarla dolu olduğunu hatırlatarak 12 Eylül öncesinde gerçekleştirilen Maraş ve Çorum katliamlarında icracı rol oynayan gericiler ve faşistlerin devlet tarafından korunduğunu ifade etti.

Sivas Katliamı sonrasında dönemin devlet erkanından gelen açıklamalarda da katliamın inkarı ve katiller sürüsünün sahiplenilmesi anlayışının öne çıktığını sözlerine ekleyen BDSP temsilcisi, Alevilere yönelik faşist saldırılara karşı topyekûn mücadele etme çağrısı yaptı.

Kızıl Bayrak / Hacıbektaş

 

 

 

TTB, çocukların yanında

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “4+4+4 Eğitim Sistemi”nde yaşanan sorunları doktor raporu ile çözmeye çalışmasının ardından, şimdi de Sağlık Bakanlığı raporların kamu ve üniversite hastanelerinden alınması yönünde yaptığı kısıtlamayla durumu iyice karmaşık hale getirdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, sorunların doktor raporu ile çözülemeyeceğini belirtti.

TTB, “4+4+4 Eğitim Sistemi”nde yaşanan sorunlar ve Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları’nın bu sorunların çözümünde hekimler ile velileri zor durumda bırakan tutumuna ilişkin Ankara’daki merkez binasında basın toplantısı düzenledi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Gülriz Erişgen, TTB Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan ve TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Osman Öztürk’ün katıldığı basın toplantısında, 4+4+4 sisteminde yaşanan sorunların eğitimsel sorunlar olduğu ve doktor raporu ile çözülemeyeceği vurgulanırken, “Eğer istenen raporsa, Türk Tabipleri Birliği’nin bu açıklaması yaşları 66-72 ay arası olup okula başlaması beklenen 600 bin çocuğumuzun tamamına verilmiş rapor anlamına gelmektedir” denildi.

Sağlık Bakanlığı’nın da Milli Eğitim Bakanlığı’nın yardımına koştuğunu söyleyen TTB, 1219 sayılı tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun uyarınca bir kişinin beden ve ruh durumu hakkında, bu yasa gereğince hekimlik yapma yetkisi olan tüm hekimlerce rapor düzenlenebileceği açıkken 6 Ağustos günü yayınlanan “Duyuru” ile 66 ay ve üzeri çocuklara verilecek raporların kamu ve üniversite hastaneleriyle kısıtlandığına dikkat çekildi.

 

 

 

 

Kurfalı’da faşist provokasyon

İstanbul’un Kartal ilçesi Hürriyet Mahallesi’nde (Kurfalı), 21 Ağustos sabaha karşı faşist-gerici bir güruh tarafından Alevi emekçilerin evlerine mavi boyayla çarpı işareti konuldu.

Bunun üzerine Sivas Yıldızeli Yağlıdere Köyü Derneği toplantı yaparak mahalle ve çevre mahallelerde bulunan derneklerin başkanlarını toplantıya davet etti. 9 dernek başkanının katıldığı toplantıya 23 Ağustos günü Yağlıdere Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği önünde basın açıklaması yapılması kararı alındı.

Kızıl Bayrak / Kartal